Ahed Tamimi Filistin’in Rosa Parks’ıdır!

Adı Ahed Tamimi, 16 yaşında, budur ol hikâyesi. 19 Aralık’ta, basit ama derinden bir etki ile baÅŸkaldırdı iÅŸgalcilere, evinin avlusuna giren iki düşman askerine iki tokat attı. Oysa birkaç saat önceydi kuzeni Muhammed’in yüzünde patlayan kauçuk mermileri. Doktorlar yüzünde patlayan mermileri çıkarmak için ameliyatta tutuyorlardı onu, çıkıp çıkamayacağı belli deÄŸildi.

Bundan yaklaşık altmış sene önce Rosa Parks, Montogamary’de kendisine ‘yasalar’ın biçtiÄŸi kanunu çiÄŸneyip beyaz adamın arkasında oturmayı reddettiÄŸi için bugün tüm dünyada sivil hakların simgesi durumunda. Bugün Tamimi de zulme ÅŸiddetsiz bir baÅŸkaldırının haklı kahramanı.

Ahed Tamimi, arazisine, hatta içtiÄŸi suyun kaynağına Ä°srailli iÅŸgalcilerin el koyduÄŸu ve doÄŸduÄŸu toprakların üzerine yerleÅŸim yerleri inÅŸa edilen Batı Åžeria’nın Nabi Salih köyünden geliyor. Bu köyde yaÅŸayan 600 köylü düzenli olarak topraklarına iÅŸgalciler tarafından yapılan tacizleri protesto ediyor, aynı ÅŸekilde bu insanlar düzenli olarak iÅŸgalciler tarafından ÅŸiddet görmekte, vurulmakta hatta öldürülmekte. Ahed’in aile fertleri de ÅŸiddet gördü ve öldürüldü.

Ahed tutuklandı. Bir askeri mahkemede yargılanıyor ve terörist ilan edildi. Ahed mahkeme sonucu belli olana kadar tutuklu kalacak ve eÄŸer suçlu bulunursa tam 10 yıl iÅŸgalcilere hapishanede hizmet etmek cezasına çarptırılabilecek. Ahed’in annesi Neriman da baÅŸta kızını kışkırtmak olmak üzere tam beÅŸ farklı suçtan yargılanıyor.

Ä°srail askeri mahkemesinde yargılanan ve suçlu bulunan herhangi bir kimseye hiçbir indirim yapılmamakta ve ‘suçun’ tamamı çektiriliyor.

16 yaşında bu kızın gerçek suçu düşmanca, zalimce bir askeri iÅŸgale karşı direnmek. Bu küçük kız yaptığıyla gurur duyuyor ve bir kız olarak zehirli erkeklik kompleksi olan Ä°srail ordusuna karşı durmaktan korkmuyor. Åžimdilerde bazıları onunla alay etme uÄŸraşında, Ä°srailli askerler ona bir lakap bile bulmuÅŸ: Öfkeli Çocuk. Ahed’in yaptıklarını Pallywood olarak deÄŸerlendiren bazı kesimler onu hakir görmekteler. Ä°srail medyasında Ahed, Amerikan kıyafetleri giyen ve onları Batılı dostlarına kötülemek için uÄŸraÅŸan bir propagandist olarak tanımlıanıyor.

GeçtiÄŸimiz günlerde Ä°srailli kelli felli bir yazar (Ben Caspit)  Ahed Tamim için ÅŸu çaÄŸrıyı yaptı: Ona tecavüz edin sonra öldürün!

Caspit şöyle devam ediyor “ Küçük kızlar başımızı aÄŸrıttığında iÅŸimizi tanıkların ve kameraların olmadığı bir tenhalıkta bitirip onlara gösteri ÅŸansı tanımamalıyız!”

Ä°srail’in eski ABD Büyükelçisi olan ÅŸu anda Knesset (Ä°srail Meclisi) üyesi olan Micheal Oren ise Ahed’i ailesinin piyon olarak kullandığını söyleyerek Neriman’ın gerçek annesi olup olmadığının araÅŸtırılmasını istedi.

DoÄŸum gününü henüz kutladığımız Martin Luther King Birmingham Eyalet hapishanesinde yazdığı “Haksız Hukuk” makalesinde şöyle diyor:

“Sayısız veya çoÄŸunluÄŸu elinde tutan kalabalık diÄŸer topluluÄŸu kendisine itaat etmeye zorluyor; ancak baÅŸaramayacaklar.”

Martin Luther King Jr. Nasıl ki ahlaklı insanların adil yasalara uyması bir ödev ise aynı insanların adil olmayan kanunlara karşı çıkmasını ahlaki bir sorumluluk olarak ifade ediyor.

1955 yılının Aralık ayında Rosa Parks oturduÄŸu koltuÄŸu bir beyaz adama vermeyi reddetti. Irkçı yasalar ise otobüse bir beyazın binmesi durumunda ise siyahi bir kiÅŸinin oturduÄŸu yerden kalkarak arkaya geçmesini emrediyordu. Rosa tutuklandı. Ardından Martin Luther King’in öncülüğünü yaptığı protesto dalgasıyla tam bir yıl boyunca Amerikalı siyahiler halk otobüsüne binmedi. Protestoların sonucunda Amerika Yüksek Mahkemesi halk otobüslerinde uygulanan bu ayrımcılığı yasalara aykırı bularak kaldırdı. Rosa Parks’ın tutuklanması bu hareketin simgesi olmuÅŸtu.

King yasaları şöyle tanımlıyordu: “EÄŸer bir yasa insan onurunu zedeliyorsa kanunsuzdur. EÄŸer bir yasa insan onuruna hizmet ediyorsa adildir. Ayrımcılığın her türlüsü adaletsizdir, çünkü insan ruhuna ters düşmekte ve incitmektedir. Ayrımcılık uygulayana yanlış bir üstünlük hissi verirken buna maruz kalana aÅŸağılanmış hissi verir.”

Tıpkı kendisinden önce Rosa Parks’ın yaptığı gibi bugün Ahed Tamim de adil olmayan bir düzene ve yasalara karşı mücadele vermektedir. Bugün Ahed 50 yıldır topraklarını iÅŸgal eden bir ordunun mahkemesinde yargılanıyor. Ä°srail’in demokrasi anlayışı yalnız Yahudi Ä°srailliler lehine iÅŸlerken ırkçı ve ayrımcı politikaları Filistinli ve Ä°srailli Arapların aleyhinde her geçen gün daha da geniÅŸletilmekte.

Düşünün, bugün çocukları sistematik olarak tutuklayıp ardından askeri mahkemede yargılan yeryüzündeki tek ülke Ä°srail. Bugün Ä°srail askeri mahkemelerinde taÅŸ atma suçundan tutuklanıp yargılanan yaÅŸları 12 ile 17 arasında deÄŸiÅŸen yüzlerce çocuk bulunmakta. Defense for Children International-Palestine’nin açıkladığı rapora göre bu çocuklar Ä°srailli askerler tarafından kötü muameleye tabi tutulmakta bunların %75’ine fiziksel iÅŸkence uygulanırken %97’isi aileleriyle görüştürülmüyor.

UNICEF’de yayınladığı belgelerde Filistinli çocukları askeri gözetim altında sistematik, yaygın ve kurumsallaÅŸmış iÅŸkenceye maruz kaldığını açıkladı. ABD Dış Ä°ÅŸleri Bakanlığı da yaptığı açıklamada Filistinli çocukların fiziksel ÅŸiddete maruz kaldığını, tehdit edildiÄŸini ve haksız tutuklamaların gerçekleÅŸtiÄŸini açıkladı.

Öte yandan UNOCHA da yayınladığı raporda sadece geçtiÄŸimiz Aralık ayı içinde en az 345 Filistinli çocuÄŸun Ä°srail askerlerince yaralandığını açıkladı, ayrıca bu rakamın üçte biri asker mühimmat kullanılarak yaralandı. 2016 yılı içinde ise tam 32 Filistinli çocuk kendisini “Dünyanın En Ahlaklı Ordusu” olarak tanımlayan Ä°srail ordusu tarafından öldürüldü.

Ä°srail’in ayrımcı yasalarına göre Batı Åžeria’da suç iÅŸleyen bir çocuk sivil mahkemelerde yargılanırken Filistinli bir çocuk askeri mahkemece yargılanmaktadır. Batı Åžeria’da yaÅŸayan insan hakları savunucu ve Yahudi Yifat Alkobi ve Eliraz Feiz taÅŸ atan çocukları engelleyen askerlerin görevlerini yapmalarını engellediÄŸi gerekçesiyle sivil mahkemece yargılanıp sosyal hizmet cezası alarak evlerine gönderilmiÅŸtir.

Ä°srail yargısı Ahed Tamimi yıllarca sürecek hapis cezasıyla tehdit ediyor; çünkü onun temsil ettiÄŸi güçten korkuyor. Ahed Tamim’in duruÅŸunun direniÅŸ güçlerine ilham olması ve iÅŸgal güçlerine sorun çıkarmasından endiÅŸe ediliyor.

Ä°srail hükümeti bugünlerde oluÅŸturduÄŸu kara listelerle Yahudileri Nazi Almanyası esaretinden de kurtaran BDS hareketinin Amerikan Dostları Hizmet Komisyonu’nun çalışmalarını engelledi.

Bu arada aşırı saÄŸcı ve ırkçı grup olan Netenyahu Hükümeti ve Donald Trump yönetimi bölgedeki sorunların barışçıl yollarla çözümlenmesine hiç de niyetli deÄŸil. Sadece 2017 yılında Ä°srail hükümeti Batı Åžeria bölgesinde 1012 hektar dönüm daha toprağı iÅŸgal ederek yerleÅŸim yerine çevirdi. Buna raÄŸmen yakında Filistinli nüfusun iÅŸgal altındaki bölgeler ve Batı Åžeria’da Yahudi nüfusunu geçmesi bekleniyor. Åžu anda iki devletli çözümün imkânsızlaÅŸtırılmasından dolayı önümüzde sadece iki alternatif bulunuyor: Ya Yahudi ve Filistinlilerin eÅŸit haklara sahip olduÄŸu tam demokratik bir ülke ya da ırkçı ve ayrımcı bir ülke.

Åžu anki mevcut durumun bu ÅŸekilde devam etmesi mümkün deÄŸil. Her ne pahasına olursa olsun artık Filistinlilerin kendi kaderini tayin etmesi gerekiyor ve Ä°srail’in bu baskıcı yönetim tarzına bir son vermesi gerekiyor.  Bu gerçekleÅŸmez ise Ahed Tamim gibi bir genç er ya da geç bu baskıcı rejimi tuzla buz edecektir. Ahed Tamimi Filistin’in Rosa Parks’ıdır!

David A Love – Al Jazzera

Çeviren: Mehmed Mazlum Çelik